Mardin Yay Grand Oteli'de gerçekleşen Basın Platformu 2. Çalıştayı, Mardinli gazetecilerinde yer aldığı toplantıda, önemli sorunların masaya yatırılmasına ev sahipliği yaptı. Toplantıya katılan gazeteciler, gelişen teknoloji, ekonomik sıkıntılar ve sosyal medya etkisi gibi konuların basılı gazeteciliği nasıl etkilediğini derinlemesine ele aldılar.
TEKNOLOJİ VE TÜKETİM ALIŞKANLIĞI DEĞİŞTİ
Gazeteciler, dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte basılı gazetelerin okuyucu kaybı yaşadığını ve bu durumun ekonomik sıkıntılara yol açtığını vurguladılar. Ayrıca, sosyal medyanın haber tüketim alışkanlıklarını değiştirdiğini ve bu durumun geleneksel medya kuruluşlarının iş modelini sorgulamalarına neden olduğunu belirttiler.
GAZETECİ, SORUNLAR YUMAĞI İÇİNDE
Toplantıda dikkat çeken bir konu ise gazetecilerin öz eleştiriyi savunmasıydı. Her gazeteci, kendi bakış açısından mesleki sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Bazı katılımcılar, gazetecilik mesleğinin objektifliğini ve güvenilirliğini korumak adına gazetecilerin kendi hatalarını açıkça kabul etmeleri gerektiğini ifade ettiler. Ayrıca, basın özgürlüğü ve sansür konularında da endişelerini dile getirdiler ve basın kuruluşlarının bağımsızlığının korunması gerektiğini vurguladılar.
ÇELİK: KALEMİMİZİ SIKIŞTIRDILAR
Mardin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Çelik, devlet, aşiret, terör örgütü arasındaki otosansürlerle haber yapmak zorunda kaldıklarını vurgulayarak yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Ulusal yerel diye ayrım yapıyorlar. Biz ulusal değil miyiz? Ben yerel ve yaygın medya diyorum. Biz deniz, kum, güneş haberleri yapmıyoruz ama keleş sesini diğer silahların sesinden ayrım yapabiliyoruz. Bizim haber anlayışımız biraz farklıdır. Biz devlet, aşiret, örgüt arasında kalarak haberlerimizi yapıyoruz. Bu üç kavramın da hassasiyetlerine göre yazıyoruz ve böyle bir ortamda haber yazmak, para kazanmak çok zor. Ben proje yapmıyorum, haber yaparım. Proje hazırlarsam birilerinin güdümü altına girmem gerekiyor. Biz haber yaparız, haberle geçimimizi sağlarız. Biz bir kahveye gidip çay içtiğimizde bile onu öderiz, altında kalmayız. Biz bu kültürle büyüdük. Biz buna benzer yüzlerce platform ve çalıştaylar yaptık. Ama sonuç alamadık. Bu iktidarın, yönetenlerin sayesindedir. Çünkü onlar basına, gazeteciye iyi bakmaz. Kendi gazetecilerini yarattılar. Bayrak ve ülke benim kırmızı çizgimdir ancak kimseye yalakalık yapamam. Ben sizi dinlemeye geldim, sizler anlatın.”
TANIŞ: AMACIMIZ BİRLİĞİ SAĞLAYARAK SORUNLARI ÇÖZMEK
“Burada yapmak istediğim şey; Gazetecilik yapanların gazeteciliğin onurunu biraz daha yükseltmeleri. Çünkü ayağa düştük arkadaşlar. Ulusal medyanın paraya ihtiyacı yok zaten. Onlar bir manşet atsın siz uğraşın uğraşabildiğiniz kadar. Biz bir hareket başlattık. Bizim amacımız birlik ve beraberliği sağlamak. Kimsenin siyasi görüşü de önemli değil. Bizim için en önemli şey mesleğimizin onurudur. Türkiye’nin dört bir yanına gideceğiz ve emin olun ki oradaki meslektaşlarımız da aynı sorunları yaşıyor. Biz kamunun dili, gözü, vicdanıyız. Ama önce kendi vicdanımız olmalıyız. Hepinize saygılarımı sunuyorum.”
Toplantı, her gazetecinin kendi bakış açısından mesleki sorunları tartıştığı, çözüm yollarını aradığı verimli bir platform sağladı. Gazeteciler, gelişen teknoloji ve ekonomik zorluklar karşısında mesleki geleceklerini değerlendirme fırsatı buldular.