Yeni yıl’a girerken, güzel temennileri sizinle paylaşmak beni mutlu kılacaktır. Şimdi 365 günlük takvim yaprakları bitse de, yeni yılın umut ve heyecanı bizleri yaşama daha çok bağlamalı. Önce kendi nefsimizden başlayarak, 2018 de neler yaptık, nasıl bir sene geçirdik diye muhasebemizi yapıp, iç dünyamızda sorgulamalıyız.
Önemli olan muhakeme yapabilmek. Nasıl ki, işyerlerimizin bilançolarını çıkartıp, kar/zararına bakıyorsak, bedenimizin de kar/zararını çıkartmak zorundayız. O’nu uyuşturarak veya suni mutluluklarla oyalamak doğru değil. Netice de bir gün gerçeklerle yüz yüze geleceğiz. Kendimizi de doğru tahlil etmeliyiz. Tabi ki, hiç kimse dört dörtlük değil. İnsan eksikliklerini yaşaya yaşaya kemal’e erer. Tecrübe, kıdem, ehliyet önemli. Hem insan’ın kendi hayatı için, hem de sosyal hayatımız için bunlar önemlidir. Çünkü” ehliyet ve liyakat’in olmadığı yer de, kıyameti bekleyin” diyen bir inancın mensuplarıyız. Adalet ve hukuk, bunun tamamlayıcısıdır. İnsan’ın ve tüm canlıların, kendine has hukukları vardır. Çevreyi korumak bir hukuktur.
Hiç kimse, yaşadığı çevre’ye zarar vermemeli. Herkes yaşadığı sürece emanetinde bulunduğu çevreyi korumakla mükelleftir. Temiz ve yaşanılır bir dünya, gelecek neslin hakkıdır. Bu hakkı, kimse gasp edemez. Doğa’yı korumak, yeşil’i korumak bize yarada’ nın emridir. “Kıyamet anın da bile elinizdeki ağacı dikin” diyen bir inancın mensupları, doğayı tahrip edemez, etmemeli. Çünkü bu dünya, biz den sonra yaşayacak nesil’lere emanet edilecektir. Toprağı sevmek, toprağı korumak en büyük yaşam amacımız olmalı. Susuz ve topraksız bir hayat olabilir mi. İnşallah insanımız ve tüm insanlık bu hususta uyanır da kendine gelir.
2019 yılı bizim toplumumuz için de toprak ile buluşma yılı olsun. Terk ettiğimiz ata yurdu köylerimizi ve topraklarımızı yeniden hatırlayalım Yaşarken yeniden buluşalım, terk ettiğimiz toprak parçaları ile. Zaten sonunda buluşacağız bir gün. Hiç olmazsa, ona yaşarken vefamızı gösterelim. 2019 yılı öncelikle ülkemiz için hayırlı ve bereketli geçsin. Doğu Türkistan’dan, Yemen’e kadar, zulüm gören tüm insanlık için huzur ve kurtuluş diliyoruz. Yeryüzünde akan kan dursun inşallah. İnsanlık bir birini boğazlamaktan vaz geçsin. Suriye de eski günlerine dönsün. Irak, Libya, Tunus ve benzeri ülkeler, kendi kendilerini yönetir hale gelsinler. Zenginlikleri, kendi halkları için paylaşılsın. Tüm insanlık, yaşanılabilinir bir dünya bulsunlar. Netice de herkes bırakıp gidecek ve, o dost toprağın koynuna girecek. Varmı bundan kaçış. O halde huzuru ve mutluluğu paylaşalım. Kin’den ve nefretten bir şey ele geçmez. Sevgi dilini öne çıkaralım. Sevgiyi paylaşalım. Birbirimize, tebessüm ile bakmayı bilmeliyiz. Haklı olmak neyi çözer ki. Yer küre de bu hava’yı birlikte teneffüs ediyoruz. Bir dakika havasız kalabilirmiyiz…
O halde, 2019’u güzel temenniler le karşılayıp, yaşayalım. Rabbim, ülkemizi korusun. 2019 yılı hayırlara vesile olsun inşallah…