Toplumun önemli kısmının son günlerde yaşadığımız siyasi atmasferi doğru okuduğuna inanıyorum. Son 15 yılda yaşananlar neticesinde artık yaşanan her olayda süreçleri çok iyi analiz ve tahlil eden, sağduyulu bir toplumumuz. Redarandum sürecine girdiğimiz şu günlerde “18 maddelik değişikliği her birey kendince analiz yaparak değerlendiriyor.

Şimdilerde “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ne karşı çıkan CHP, 2007’deki referandumda da Cumhurbaşkanını “halkın seçmesine” karşı çıkmıştı. Öte yandan, 2007’de Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkan CHP ve bileşenleri aynı sene TBMM’nin Cumhurbaşkanını seçmesini de engellemişti. Öte yandan sistem değişikliğine karşı olanlar ‘cumhuriyet kazanımları’ diyorlar. Cumhuriyet için bugüne kadar yaşadığımız tüm bu tehditleri tarihe gömecek, cumhuriyeti ilelebet bu toplumun, bu toprakların kalıcı değeri olarak ortaya koyacak en önemli seçim bu. Bu referandum cumhuriyetin sigortası olacak. Eğer CHP ve müttefikleri 2007’de bu zorbalıkları yapmamış olsalardı, bugün belki de bu Cumhurbaşkanlığı sistemini bu şekilde tartışmıyor olabilirdik. Türkiye’deki yeni sistem arayışlarının, CHP’nin dayatmacı, inkarcı, redci ve asimilasyoncu zorbalığından kurtulmak için gerekli olduğunu hatırlatmak gerekir.

Çift başlı yönetimler her zaman için istikrarsızlığa mahkum ve daima “dış müdahalelere” açıktır. Türkiye’nin geçmişinde de hep böyle olmuştur. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki “Anayasa kitapçığı fırlatma” krizi yakın tarihin en çarpıcı örneğidir. Saçma-sapan bir didişmeyle koca memleket, siyasi ve ekonomik buhrana sürüklenmiş, onlarca banka batmış faiz bir gecede % 7 bin 500’e fırlamış, vatandaş bir günde dımdızlak hale gelmişti.

“Halkımıza dokunup, net bir şekilde sistemi anlatmamız, farkındalık oluşturmamız lazım. Kafası karışık her bir bireye dokunmamız lazım. Yoğun bir kampanyayla Türkiye’nin yolculuğunda ne kadar kritik bir süreç olduğunu anlatmamız lazım. Türkiye’de cumhuriyet ve kazanımları kolay elde edilmedi ve bugün itibariyle 21. yüzyılda güçlü bir Türkiye’den bahsediyorsak birlik ve beraberlik içerisinde, çok tarihi bir seçim ve kırılma olduğunu anlatmamız lazım.”